Renn Wheeland'ın annesinin cenazesi için memleketi Cleveland'a dönüşünü konu alıyor. Bu zorlu süreçte Renn, hem geçmişteki yaraları iyileştirmeye çalışırken hem de beklenmedik yeni ilişkiler kurar. Zamanla kendi sorunlarıyla yüzleşmeye ve annesinin kaybının yarattığı derin üzüntüyle başa çıkmaya çalışır.
The Good Half filmi, Renn'in Cleveland'daki günlerini, ailesi ve eski arkadaşlarıyla yeniden kurduğu bağları ve bu ilişkilerin onun iyileşme sürecindeki önemini sıcak bir dille anlatıyor. Annesinin ölümüyle tetiklenen bu içsel yolculukta Renn, hem geçmişiyle hesaplaşır hem de geleceğe dair yeni bir perspektif kazanır. Yasın acısıyla baş etmenin farklı yollarını keşfederken, kendi gücünü ve hayata yeniden tutunma umudunu da bulmaya çalışır.
